Otizm spektrum bozukluğu (ASD), geniş bir yelpazede belirti ve şiddette ortaya çıkabilen bir durumdur. DSM-5 (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) ve ICD-10 (International Classification of Diseases) gibi tanı kılavuzları, otizmi bir spektrum bozukluğu olarak tanımlar. Ancak, otizmle ilişkili bazı tanılar veya alt kategoriler de bulunmaktadır. İşte bunlardan bazıları:
- Otistik Bozukluk (Autistic Disorder): Bu terim, daha önceki tanı kılavuzlarında kullanılan bir terimdir. Ancak, DSM-5 ile birlikte, otistik bozukluk terimi yerine genel bir “otizm spektrum bozukluğu” terimi kullanılmaya başlanmıştır.
- Asperger Sendromu: DSM-5’te artık Asperger Sendromu gibi alt kategoriler bulunmamaktadır. Ancak, önceki tanı kılavuzlarına göre Asperger Sendromu, dil ve iletişimde gelişimde sıkıntı olmaksızın, genellikle normal veya yüksek zeka düzeyine sahip bireyleri tanımlamak için kullanılan bir terimdi.
- Çocukluk Dezintegratif Bozukluğu (Childhood Disintegrative Disorder): Bu, otizmin belirtilerinin ilk birkaç yıl boyunca normal gelişim gösteren ve daha sonra kayıp yaşayan nadir bir durumu tanımlayan bir terimdi. Ancak, DSM-5 ile birlikte bu terim de ortadan kalkmıştır, ve bu durum artık “otizm spektrum bozukluğu” içinde değerlendirilmektedir.
- Regressif Otizm: Bazı çocuklarda, belirtiler normal gelişim sürecinde başlar, ancak daha sonra kayıplar yaşanır. Bu duruma “regressif otizm” denir. Bu terim, bazı çocuklarda tipik otizm belirtilerinin gözlemlendiği bir alt kategori olarak kullanılmıştır.
DSM-5 ile birlikte, otizm spektrumunu tek bir terim altında toplamak, belirtilerin geniş yelpazede olduğunu ve bireyler arasında büyük farklılıklar bulunduğunu yansıtmaktadır. Her bir bireyin özellikleri, güçlü ve zayıf yönleri dikkate alınarak bireyselleştirilmiş bir değerlendirme yapılmalıdır.
Leave a Reply